Amazonla Dicle nehirleri birleşiyor, Sinem Uğurlu

Derim ki sana: Nehirler boyu git ve gör nehirlerin nasıl yol aldıklarını sen de bir nehirsin ey yolcu Senin de varmak istediğin bir yer var Gerçekten varmak istiyorsan oraya, nehirlere iyi bak Engeller nasıl aşılır, öğren nehirlerden(Hasan Hüseyin Korkmazgil).Amazonlar nere, Ortadoğu nere. Ya da Dicle nehri nere, Şingu nehri nere. Ama işte nehir bu.

Amazonlar nere, Ortadoğu nere. Ya da Dicle nehri nere, Şingu nehri nere. Ama işte nehir bu. Nehirler aktıkça birleşiyor Amazonla Dicle. Tıpkı nehirler gibi.

Doğa Derneği ve Damocracy hareketinin işbirliği ile düzenlenen Dünya Nehirler Konferansı, ‘barajların kirli yüzünü ortaya koymak’ amacıyla dünyanın farklı yerlerinde suyuna ve doğasına sahip çıkan halkları bir araya getirdi.

Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde bugün düzenlenen konferansta konuşan Türkiye Doğa Derneği Başkanı Güven Eken tam da Korkmazgil’in şiirinde olduğu gibi, nehirleri takip etmeye çağırdı: “Bizim de nehirler gibi düşünmemiz lazım. Ne zaman ki nehir gibi akmaya başlarız, o zaman buluşur, birleşiriz.”

Konferansın ilk oturumunda Hasankeyf'i sular altında bırakacak olan Ilısu barajı, Brezilya’daki Şingu Nehri üzerine kurulacak olan Belo Monte barajı ve yine Ilısu barajı projesiyle yok olma tehdidi yaşayan Irak’taki Basra Bataklıkları tartışıldı. Konuşmacılar, Brezilya’dan gelen Kayopa yerlileri, Irak Doğa Derneği Başkanı Azzam Alwash ve Türkiye Doğa Derneği başkanı Dr. Güven Eken’di.

‘BEYAZ ADAM ANLAYACAK’
Bu oturumda konuşan Kayopa Kabilesi Şefi Megaron Txucarramae, dinleyicilere yaşam tarzlarını anlattı. Brezilya hükümetinin ‘kalkınma’ diyerek, yaşam alanlarını yok etmeye çalıştığını söyledi. Kayopa şefi, “Doğayı kurtarmak için mücadele veriyoruz. Buraya Ilısu Barajıyla yok olacak olan Hasankeyflilere destek vermeye geldik. Orada da pek çok kişi evlerini bırakmak durumunda kalacak” dedi.

Şefin kızı, Mayalu Txucarramae’nın da konuşmasında o ünlü ‘beyaz adam’dan bahsetti: “Beyaz adam anlayacak ki; teknoloji hem doğaya hem de insanlığa zarar veriyor. Doğa satın aldığınız ve hayran kaldığınız her şeyden daha değerli.” Konferansa katılan yerli halklar için su en önemli yaşam kaynakları. Nehirlerindeki balıkla besleniyor, ulaşımlarını nehirle sağlıyorlar. Yani suyun yakınında olmadan yaşayamayacaklarını söylüyorlar. Öyle ki, İstanbul’daki birkaç günlük serüvenlerinde bile zorlanmışlar. Günde üç defa suyun altına girip yıkanıyorlarmış.


Amazonlarla, Ortadoğu topraklarındaki baraj karşıtı mücadeleleri birleştirmeyi amaçlayan yaşam savucuları, bu gücü nehirlerden alıyor. Varmak istedikleri bir yer var ve yüzlerini nehirlere dönüyorlar. Ne diyordu şair: “Nehirlere iyi bak, engeller nasıl aşılır, öğren nehirlerden”

ISU VE BELO MONTE NELERİ YIKACAK?

- Hasankeyf ve Dicle Vadisi UNESCO Dünya Kültür Mirası kriterlerinin onda dokuzunu sağlayan dünyadaki tek yer. Ama hükümet, Hasankeyf’in bu listede yer alması için tüm tepkilere rağmen başvurmuyor.
- Hasankeyf üzerine kurulacak oln Ilısu Barajı, bölgede 310 kilometrelik alanı sular altında bıırakacak.
- Ayrıca, Irak bölgesindeki Basra Bataklıklarının yeniden kurumasına neden olacak.
-Hasankeyfle birlikte şimdiye kadar ortaya çıkarılmış 300’ün üzerindeki arkeolojik alan baraj suları altında kalacak.
- 35 binin üzerinde insan evlerini terk etmek zorunda kalacak.
- Brezilya’daki Şingu Nehri’nin üzerindeki Belo Monte barajı ise, Amozon yağmur ormanlarının kalbinde.
- Şingu Nehrinin etrafında 18 etnik gruba dahil 25 bin yerli yaşıyor.
- Proje yüzünden yaklaşık 40 bin insan yerlerinden olacak.
- Baraj 688 kilometrekarelik yağmur oranlarını sular alında bırakacak.
- Şingu Nehrinin su oranını yüzde 80 oranında azaltacak.
- Yerli kabilelerin balıkçılığı ve nehir ulaşımı tamamen sekteye uğrayacak.