Yugoslavya

Yugoslavya’nın dağılmasında ağır hasarlar alan Saraybosna’nın Grbavica semti (19 Mart 1996)

yugoslavya yugoslavyadir. "akrabalarimi ziyaret icin bosna hersek, karadag, kosova, sirbistan'a gittim" demek kadar buyuk bir iskence bilmiyorum. genel olarak bu ulkelerin tamamina yugoslavya demek de yadirganmiyor ulkelerin vatandaslarinca.

yugoslavya'yi gezmek beni cok karmasik hislere surukledi. bir gunde 3 ulke degistirmek gibi fantastik eylemler disinda, kursun ve top atesi delikleriyle kevgire donmus binalarla dolu sehirlerde, birlesmis milletlerin tasarlayip "bu sizin bayraginiz olsun" diye verdigi bayraklarin anli sanli dalgalandigi civil civil sokaklari gordum. huzunlu iyimserlik, mutlu burukluk gibi acayip hisler yasadim.

muslumanlar sirplardan, sirplar arnavutlardan, arnavutlar hirvatlardan ve hirvatlar da muslumanlardan alisveris yapmiyorlar. tas makas kagit gibi. herkes kendi propagandasini yayma pesinde. daha 15 yil once kendi insanlarini olduren dusmanlar olarak goruyor herkes birbirini. bir yerde kim cogunluktaysa onun dilini bilmek zorundasin gibi bir sey.

ulke bolunmeden once saygin gorulen insanlar sirf yanlis tarafta kaldiklari icin yakinlari tarafindan hor goruluyorlar, kotu bakiliyorlar. bolunmeler sonrasi insanlar evlerinden yurtlarindan surulmusler. evleri yagmalanmis, yakilmis, yikilmis. bahsettigim tas makas kagit seklinde.

herkes tito donemini iyi yadediyor. "evet tarihi bastan yazdilar, her seyi sildiler, literaturu yok ettiler ama o sayede baris icinde yasadiydik" diyorlar. yani bunun biraz daha duzgun olani muhtesem olacakmis gibi konusuyorlar. uzun suredir gorusmedigimiz akrabalari gordugumden komunizmin yansimalarini da cok iyi gozleme firsatimiz oldu. bizim akrabalar turkiye'ye ziyarete geldiklerinde bizimkiler "aa bizi ac sefil surunuyor zannediyorduk" demisler. halbuki herkes halinden cok memnunmus o donem. yaslilar "en refah donemimiz komunizm donemiydi" diyorlar, tersini diyen duymadim. turkiye'de abd tabanli bir anti komunizm propagadansi oldugundan "komunizm surundurur" inanisi sergileniyormus.

su anda ulkelerdeki cogu fabrika kapanmis, insanlar issiz, fakir. herkes turizmden medet umuyor, ya kafe isletiyorlar ya da butun gun kafede oturuyorlar. istanbul'dakilere alacaginiz hediyeler zaten istanbul'dan ithal ediliyor. bosnaklar kendilerini dogal olarak guvende hissetmiyorlar. turk oldugumuzu anlayanlar "kendimizi bir tek turk bayraginin altinda guvende hissediyoruz" diyorlar. 4 yil boyunca araliksiz dusman atesi altinda kalmis sehirde yasamis birinden daha azini beklemiyorsun.

sehir neredeyse dusecekken sarajevo'ya arabistandan vahabiler gelmis. asiri musluman araplar. boyle yakaladiginin bogazini kesen cinsten, olunce 72 bakireyi garantilemis tipler. bunlar geldikten sonra savasin renginin degistigini ve sirplardan toprak almaya basladiklarini soyluyorlar. yani siddete daha buyuk bir siddetle karsilik vererek. siddet, daha cok siddeti getirmis. savasin rengi degisince birlesmis milletler mudahale etmeye karar vermis soylediklerine gore. simdi sarajevo'yla alakasi olmayan bu adamlar arabistan yerine bosna hersek'te yasamaya devam ediyorlar. orada siddetin besledigi gruplar olusmus.

sarajevo'da sokaklar annesi babasi savasta olmus cocuklarla dolu, cogu dilenci, bazilari benzincilerde calisiyor. kuzenim 4 yasindaki yegenine "lepa demeyeceksin lijepa diyeceksin" diye sirplar gibi konusmamayi ogretiyor. muhtemelen sirplar da benzerini yapiyor. "dobro jutro'yu sirplar kullanir, biz sabah hajrola diyoruz" diye bizim de babadan kalma hatta bosnakcanin henuz olmadigi yillardan kalma bosnakcamizi gunun siyasi duzlemine adapte ediyor.

karsilastigimiz yaslilarimizdan ogreniyoruz ki 1936'da bizim aile terkettikten iki yil sonra karadag'da sirplarin musluman katliamlari baslamis. 1950'lerde turkiye'ye goc etmek istemisler ama sinirlar kapatilmis o donem gelememisler. bizimkiler karsilayacakmis. tito donemindeki gecici baristan sonra yeniden baslamis baskilar.

genel olarak shire'a tas cikaracak guzellikte dogasiyla kendi dramini daha da korukleyen "olen kiz guzelse daha cok uzulmek" fenomenini bir ulke icin yasatan bir yer yugoslavya. orali bir akrabama sordum gorusu aradaki gerginligin ve kinin en az 50 yil kaybolmayacagi yonunde.

"sonra belki unutulur her sey" diyor. o da oradaki her millet gibi unutmak istiyor. baktim dun liseden yakin bir arkadasim facebook'ta "hepimiz ermeniyiz diyen herkes serefsizdir" baslikli bir video paylasmis. ben tepki verince kaldirdi.

sadece kendi irkinin, kendi dininin insan oldugunu zanneden herkesin yugoslavya'nin yikintilarini, yok olmus bir ulkenin, nefrete burunmus, hayal edilemeyecek acilarla yikanmis halklarin neye benzedigini gormesini tavsiye ederim. hazir sirbistan vizeyi de kaldirdi.

ssg

Arşiv