''bedenini betimlemek istiyorum.
sonsuzdur bedenin.
bedenin ince bir gül tacıdır bir bardak temiz suda.
bedenin bir yabanıl ormandır kırk kara oduncuyla.
bedenin derin buğu basmış ovalardır güneş doğmadan önce.
çan kuleli, akan yıldızlı iki gecedir bedenin, trenleri raydan çıkmış
(...)
betimlenemez senin bedenin.
ve ben betimlemek istiyorum onu, bedenime sımsıkı bastırmak, onu kendime sığdırmak ve ona sığmak
(...)
yerim belirleniyor
bir noktasında bedeninin.
ve bu beden, dünyanın bedenine çıkan yoldur:
kumsalda bedenin
kum sıvanmış etine
kum ellerinde
dilinde
o incecik engelin arkasında
keşfediyorum seni
ve saçlarımızdan dökülüyor kum
yığılıyor sessizliğin dibine
ve biz
güzel yeni yıkanmış
çıkmış kendi sularımızdan
ışığına ve bedenine
bu dünyanın...''
elenceden çevirenler özdemir ince, herkül millas