minik minik


Kalabalığın ters yönünde yürürken, sosyal hayatı uzaktan seyreder... / Edvard Munch, 'Karl Johan Kapısı’nda Akşam' (1892)
exdergi-3'ten çalıntı.






“İşlerimin çoğu ışıktan çok karanlıkla ilgilidir. Aydınlık kültürlü ve eğitimlidir, karanlık ise kültürsüz ve eğitimsizdir ve bizim söylenmemiş hikâyemizin derinlerindedir. Dante’den Freud’a bir içsel karanlık içinde yaşıyoruz; yıllarca içsel karanlıkla ilgili işler yaptım. Tüm Batı Felsefesi, Plato’nun metaforik olarak mağarada oturup ışığa bakıp “İlerleyelim…” demesi fikri üzerine kurulmuş. Freud mağaranın arkasına bakmış ve belki hala mağaranın arkasına bakıyoruz. Siyah ve maviyle çok iş yaptım; özellikle maviyle, çünkü mavi siyahtan daha derin olarak karanlığı ifade eder. Son yıllarda yaptığım işlerin çoğu kırmızı. Kırmızı toprağın rengidir; kırmızının anlattığı karanlığın, siyah ve mavininkinden daha derin ve koyu olduğunu düşünüyorum.” -Anish Kapoor

Arşiv